28 Mart 2008 Cuma

ATATÜRKÇÜ, LAİK, YURTSEVER İZMİR HALKINA

CUMHURİYETİN BÜTÜN NİMETLERİNİ KULLANARAK İKTİDAR KOLTUĞUNA OTURAN AKP’NİN REJİMLE OLAN 5 YILLIK MÜCADELESİNDE NELERE TANIK OLMADIK Kİ;

TÜRKİYE'NİN TARİHSEL KİMLİĞİNİN ANA ROTASINDAN SAPTIRILMASINA,

ULUS DEVLETE DÖNÜK YIKICI NİYETLERİN ORTAYA KONMASINA,

LAİKLİK KARŞITI TOTOLİTER BİR ANLAYIŞLA ÖZDEŞLEŞEN BİR TOPLUMSAL DÖNÜŞÜM PROJESİNİN PLANLI OLARAK UYGULANMASINA,

EKONOMİK VE SİYASAL OLARAK DIŞ YÖNLENDİRMELERE TESLİM OLUNMASINA,

ULUSAL ÇIKARLARI UMURSAMADAN, IMF POLİTİKALARININ KOŞULSUZ UYGULANMASINA,

EN KARLI, EN BÜYÜK, EN STRATEJİK KURULUŞLARIN YABANCILARA SATILMASINA,

YOLSUZLUĞUN, YOKSULLUĞUN, İŞSİZLİK VE ADALETSİZLİĞİN HALKI EZMESİNE,

TERÖRÜN GÜÇLENİP, YAYGINLAŞMASINA VE GİDEREK ETKİNLİK KAZANMASINA,

LAİK DEMOKRATİK HUKUK DEVLETİNİN TEMEL DAYANAĞI OLAN, “YASAMA, YÜRÜTME, YARGI” ERKLERİ ARASINDAKİ İŞ BÖLÜMÜNÜN ORTADAN KALDIRILMASINA,

CUMHURİYETTEN RÖVANŞ ALMAK İSTEYENLERİN TOPLUMU SADECE EKONOMİK, POLİTİK OLARAK DEĞİL SOSYAL VE KÜLTÜREL OLARAK DA KUŞATMASINA,

AHLAKİ VE SOSYAL DOKUNUN PARÇALANMASINA,

DİNİN İNANÇ ALANINDAN ÇIKARILIP, SİYASALLAŞTIRILMASINA,

DEMOKRASİ ADI ALTINDA CUMHURİYETİN KEMİRİLMESİNE,

ANAYASAL DÜZENİ DEĞİŞTİRMEK İSTEYEN, CUMHURİYET VE REJİM KARŞITI HAREKETLERİN ETKİNLİK VE CESARET BULMASINA,

ÇOCUKLARIMIZIN CUMHURİYET İLKELERİNE YABANCILAŞTIRILMASINA,

ÇAĞDIŞI BİR SİYASİ PROGRAMIN KADINI, ONUN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ, EŞİTLİĞİNİ VE ETKİNLİĞİNİ HEDEF ALMASINA,

AYDINLIK YARINLARIMIZI SİMSİYAH GECEYE TESLİM ETME ARZUSUYLA, YANIP TUTUŞAN İKTİDARIN 5 YILDA ÇİZDİĞİ TABLOYU GÖRÜYORUZ.


BU TABLOYA KARŞI ÇIKIYORUZ.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ KARANLIĞA TESLİM ETMEYECEĞİZ…

AKP HÜKÜMETİNİN İKTİDARDA OLDUĞU BU SÜREÇTE YAŞANAN BU OLUMSUZLUKLARA SİZ DE KARŞIYSANIZ,

LAİKLİĞİMİZİN VE DEMOKRASİMİZİN KALESİ OLAN CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NE KATILINIZ VE ONA SAHİP ÇIKINIZ.

AYDINLIK YARINLARIN SORUMLULUĞUYLA DİYORUZ Kİ,
BİLMEK SORGULAMAKTIR
BİLMEK SORUMLULUKTUR
BİLMEK HAREKETE GEÇMEKTİR…IŞIĞA DOĞRU…



Saygılarımızla,
CHP İZMİR İL KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞI

25 Mart 2008 Salı

CHP İzmir İl Gençlik Kolları'nın düzenlediği Çanakkale şehitlerini anma törenine İl Kadın Kolları da katıldı.




CHP İzmir İl Kadın Kolları Yaşlılar Haftası nedeniyle yaşlı bayanlara öğle yemeği verdi.

18 Mart 2008 günü Tire İlçe Kadın kolları ziyaret edildi, “iknada yaratıcılık eğitimi” verildi. Pazar ve esnaf çalışması gerçekleştirildi.

CHP İzmir il kadın kolları düzenli olarak sürdürdüğü parti içi eğitim çalışmalarını bu kez Tire ilçe kadın kollarına yöneltti. CHP İl kadın kolları başkanı Gülşen KOŞANOĞLU ilçede toplanan kadın kolları ve parti üyelerine beden dili, ses tonu, esneklik, iletişim, iknada yaratıcılık ile ilgili uygulamalı olarak eğitim verdi. Cumhuriyet Halk Partili olmanın büyük bir sorumluluk gerektirdiğini gittiğimiz her yerde partimize yakışır davranışlar içinde olmamızı seçmene doğru mesaj ve güven verilmesi gerektiğini anlattı. Katılımcılar bu eğitime yoğun bir ilgi gösterdi. Katılımcılar arasında esnaf ve öğretmen grupları vardı. Eğitimden sonra il kadın kolları başkanı Gülşen KOŞANOĞLU başkanlığında kadınlardan oluşan heyet Tire ilçenin pazar yerinde bir çalışma yaptılar. Esnaf ve vatandaş ile tek tek görüşme sağlanmış, Cumhuriyet Halk Partisi’nin Halk gazetesi vatandaşlara dağıtılmış, gazeteler yoğun ilgi ile ellerimizden alınmıştır. Tire’li vatandaşlarımız, seçim öncesi AKP tarafından verilen hiçbir sözün yerine getirilmediğini aksine her şeylerinin alt üst olduğunu, hayat pahalılığının iyice attığını, yaşanılan ekonomik sıkıntının nedeninin AKP iktidarı olduğunu, emeğin AKP döneminde iyice ayaklar altına alındığını, ekonomik krizin ve zam furyasının devam etmesi halinde esnafın dibe vuracağını, işlerinin çok kötüye gideceğini söylemişlerdir .

13 Mart 2008 tarihinde CHP il binasında “sosyal güvenlik yasası” hakkında basın açıklaması yapıldı




CHP İzmir İl Kadın Kolları 8 Mart Dünya Kadınlar Gününde bayanlara Çankaya, Basmane ve Alsancak semtlerinde çiçek dağıttı



21 Mart 2008 Cuma

Emekçi Kadınlarımızın Hakları Törpüleniyor - Zafer Yapıcı'nın Köşe Yazısı - Haber Ekspres, 19 Mart 2008

Değerli okurlarım, 13 Mart 2008 tarihinde CHP İzmir İl Kadın Kolları Başkanı Gülşen Koşanoğlu 28 ilçe kadın kollarıyla birlikte "Sigortalı Kadınların Geriye Götürülen Hakları" konusunda oldukça önemli bir basın açıklaması yaptı. Açıklama metninden aktarıyorum:

* Yeni yasaya göre kız çocukları 18 yaşını doldurduklarında (okumaları halinde 25 yaşını) anne ya da babalarının sigortalılıkları nedeniyle genel sağlık sigortasından yararlanamayacaklar. Eski yasada yaşları ne olursa olsun yararlanıyorlardı.

* 1965 yılından bu yana kadın sigortalılar, erkek sigortalılara göre daha erken emekli olma hakkına sahipti. Yeni yasa ile emekli yaşı tam aylıkta, kadın sigortalılarda 58'den kademeli olarak 65'e yükseltilmiştir.

* Emekli aylığı hak etmede prim ödeme gün sayısı tüm sigortalılarla birlikte, kadın sigortalılar için de tam aylıkta 7000 günden 9000 güne, kısmi aylıkta ise 4500 günden 5400 güne yükseltilmiştir.

* Malullük aylığı bağlanması için gereken sigortalılık süresi, 5 yıldan 10 yıla çıkarılmıştır.

* Sigortalı olarak çalışmakta iken ölen sigortalının eşine, sigortalılık süresi dikkate alınmaksızın, cenaze yardımı yapılmakta iken, yeni yasaya göre ölen sigortalı için 360 gün prim ödeme şartı öngörülmüştür.

* Eski yasaya göre, işten çıkartılan sigortalının eşi 6 ay süre ile sağlık yardımından yararlanmakta iken, yeni yasayla işten çıkartılan sigortalının kendisinin de, eşinin de genel sağlık sigortası primi ödeyerek sağlık sigortasından yararlanması öngörülmüştür.

* Doğum yapan sigortalılara öngörülen altı ay emzirme yardımı bir aya düşürülecektir.

* Ev hizmetlerinde hizmet akdi ile sürekli çalışıp, aylık prime esas kazancın altında gelir elde eden kadınların, sigortalı olma ve sigorta yardımlarından yararlanma hakları kaldırılmıştır.

* Yeni yasayla, sürekli iş görmezlik gelirindeki alt sınır uygulaması kaldırıldığından, iş kazasına uğrayıp meslekte kazanma gücünü %10 veya daha yüksek oranda kaybeden kadın sigortalılara 01.01.2008 tarihinden itibaren bağlanacak gelir tutarı daha az olacaktır.

* Aylık bağlanacak çocuğu bulunmayan ve çalışan dul eşin ölüm aylığı bağlanma oranı %75'ten %50'ye düşürülmüştür.

* Yetim kız çocuklarına ödenmekte olan 24 aylık tutarındaki evlenme yardımı, 12 aylık tutara indirilerek %50 oranında düşürülmüştür.

* Sigortalının aile bireyleri hiçbir ücret ödemeden yatak tedavileri olurken, yeni yasaya göre sigortalı ile aile bireylerinden, "otelcilik hizmeti bedeli" ve "öğretim üyesi muayene ücreti" adı altında fark ücret alınması ön görülmüştür.

* Hafifletilmesi öngörülen analık sigortasından yararlanma koşulları geri alınmıştır.

* Kadınların yüksek oranda istihdam edildiği mesleklerde fiili hizmet zammı kaldırılmaktadır. Kapsam içinde kalan meslek grupları için fiili hizmet zammı oranı önemli ölçüde düşürülmektedir.

* Sigortalılar ile birlikte eş ve çocukların tedavilerinde hangi yöntem uygulanacağına, verilecek ilacın dozu ile süresine, proteze hekim karar vermekte iken, hekimin elinden bu yetki alınarak Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'na verilmiştir. Hekim, kadın hastayı kurumun belirlediği yöntemle tedavi edecek ve ilaç verecektir.

* Sosyal Güvenlik Destek Primi oranı yükseltildiğinden emekli olduktan sonra çalışanlardan daha çok prim kesilecek ve ele geçen ücretleri azalacaktır.

* Yürürlükteki yasaya göre, sağlık primi ödemeksizin isteğe bağlı sigortaya devam eden kadın sigortalı için, eşinin sağlık sigortasından yararlanma hakkı vardı. Bu hak, yeni yasa ile kaldırıldı. 01.01.2008 tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı kadın için genel sağlık sigortası prim ödeme yükümlülüğü getirildi.

* Ortodonti tedavisinden ve diş protezlerden yararlanmak için yaş şartı yok iken, yeni yasayla 18 yaşını doldurana kadar ya da 45 yaşından sonra yararlanma ön görülmüştür. 18-45 yaş arası diş protezlerinden yararlanma koşulu kaldırılmıştır.

Değerli okurlarım, demokrasinin özü, insan hak ve özgürlüklerine duyarlılıktır. Demokratikleşme ise hak ve özgürlüklerin korunmasının güvencesidir.

AKP iktidarda. AKP'nin siyasal iktidar olarak, Türk milletinin hak ve özgürlüklerine duyarlılık göstererek ve onların korunmasını demokratikleşme ile güvence altına alarak tüm insanlarımızın geleceğinden emin, rahat ve gönenç içinde yaşamasını sağlama yönünde çaba göstermesi gerekirdi...

Oysa AKP, demokrasiyi ve demokratikleşmeyi dar çıkarlar için kullanma yolunu seçti.

Demokrasiyi "araç", insan hak ve özgürlüklerini "türban", demokratikleşmeyi ise "türbanın korunmasının güvencesi"ni sağlama olarak anladı.

Tüm enerjisini "insana" değil, "türbana" ve neoliberal soygun ekonomisinin sürekliliğine verdi...

Değerli okurlarım, başbakan, 14 Mart tarihinde çalışanların Sosyal Sigortalar ve Sağlık Sigortası Yasa Tasarısı'nın geri çekilmesi amacıyla gerçekleştirdikleri iki saatlik iş bırakma eylemiyle ilgili olarak "Bugün bir şey yapılıyor. Nedir o? İşi yavaşlatma eylemi. Böyle bir şey yapamazsınız. Hukuken buna müsaade eden bir yasa maddesi yok" diyor.

Peki sayın başbakan, hakları elinden alınan emekçilerin haklarını savunmak için sokağa dökülmeleri hukuken yanlış oluyor, suç oluyor da; ya sizin laiklik karşıtı türbanı özgürlüğün simgesi haline getirme çabalarınız ne oluyor?... Ya sizin soygun ekonomisini kurumsallaştırma çabalarınız ne oluyor? Nerede demokratik devlet? Nerede laik devlet? Nerede sosyal devlet? Nerede hukuk devleti? Nerede? Nerede?...

İşte Türk milleti, işte Türk kadını, İşte Türk genci. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ve başbakanının sizlere verdiği değer bu...

Onlar tercihlerini yaptılar. Ellerindeki yetkileri sizlerin refahı için, geleceğiniz için değil, türbanın hakimiyeti ve halk sırtından para kazananların refahı için kulandılar, kullanmaya da devam ediyorlar...

Türk milleti olarak, Türk kadını olarak, Türk genci olarak biz de tercihimizi Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılığımızla, demokratik, laik ve sosyal hukuk devletimize, ulus devlet, laik devlet ve üniter devlet yapısıyla Türkiye Cumhuriyeti'ne sahip çıkarak yapacağız...

CHP İZMİR İL KADIN KOLLARININ SOSYAL GÜVENLİK KONUSUNDAKİ BASIN BİLDİRİSİ

Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan kadınlar 8 Mart’a hiçbir dönemde bu yılki kadar karamsar bir ortamda girmemişlerdir. Bunun çok haklı nedenleri vardır. Bunların başında Cumhuriyetin temel ilkelerinin budanması ve her vesile ile geriye çekilmesi gelmektedir.

Kurtuluş Savaşı’nda kadın erkek beraberce gerçekleştiren büyük bir mücadele ile aydınlanma ateşi yakılmıştır. Türk kadını dünyaya kara çarşafın altından ve kafes arkasından bakarken Cumhuriyet ile sosyal hayatın içinde yer almıştır. Mecelleden Medeni Kanun’a geçiş ile kadın erkek eşit vatandaşlık hakları kazanılmıştır. Büyük dönüşümler devrim yasaları ile beraber gerçekleştirilmiştir. Bundan dolayı “Atatürk devrimlerinin özü Kadın Devrimi’dir”. Bugün karşı devrim taşları örmeye çalışanlar, Cumhuriyet ve kazanımlarına karşı rövanş alma hesabı içinde olanlar, ne yazık ki kadın devriminin kazanımlarını ortadan kaldırmaya çalışmaktadırlar .

Kadının özgürlüğünü türban ile üniversiteye girmesine endeksleyen AKP hükümeti, görüşmeleri ilgili komisyonda devam eden Sosyal Sigorta ve Sağlık Sigortası Kanunu Tasarısı ile kadınların kazanılmış haklarını elinden almaya çalışmaktadır .

8 Mart, emekçi kadınların bundan 150 yıl önce haklarını almak uğruna ortaya koydukları onurlu direnişin sonunda yanarak can verdikleri mücadelenin tarihidir. Onların ortaya koydukları bu bilincin önünde saygı ile eğiliyoruz. Ancak günümüze geldiğimizde görüyoruz ki hükümet bu tasarı ile kadınlarımızın kazanılmış haklarını yakıp yok etmek için elinden geleni yapmaktadır.

İş yaşamında kadının durumunu ana hatları ile incelediğimizde karşımıza çıkan tablo şudur;

• Kadınlar kayıt dışı istihdamın en geniş kesimini oluşturmaktadır . Bu yüzden sosyal güvenlik haklarından yoksundur.

• Kadınların elde ettikleri kazançları üzerinde çoğunlukla tasarruf hakları yoktur.

• Bir işe alımda en son tercih edilen ancak ilk çıkarılan kadındır.

• Genelde ücret düzeyleri düşüktür.

• Mesleki eğitim açısından büyük bir yetersizlik vardır.

• Kadın istihdamını arttırmak için bir çaba yoktur. AKP hükümetinden önce % 34 seviyesinde olan kadın istihdam oranı % 23 seviyelerine düşmüştür.

Kadının toplum içindeki yeri, o toplumun dünya içindeki yerini belirler ve AKP marifeti ile hangi yöne doğru gittiğimizi anlayabiliyoruz.

3 Kasım 2002 seçimlerinden bu yana toplumumuz AKP ’nin laik, demokratik bir hukuk devletinde hayal bile edilemeyecek politikalarına rejim karşıtı ve kadın düşmanı uygulamalarına tanık olmaktadır .
CHP Kadın Kolları olarak bugüne kadar yaşanan tüm gelişmeler karşısında bıkmadan yorulmadan görüşlerimizi açıkladık, etkinliklerimizi, eylemlerimizi programladık ve gerçekleştirdik. Büyük bir sorumlulukla toplumumuzu, kadınlarımızı uyarmaya çalıştık, dayanışmaya çağırdık.

Zor koşullarda çalışan kazandığı paralarla evini geçindiremeyen, İMF’ye teslim edilmiş ekonomi politikalarının altında ezilen kadınlarımızı, AKP bu tasarı ile bir kez daha ezmiştir.

CHP Kadın Kolları olarak Sosyal Sigorta ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun doğuracağı olumsuz koşulları kamuoyumuzla paylaşmayı bir görev biliyoruz. Çıkan kanunun kadın aleyhine hükümlerini maddeler halinde açıklıyoruz.

Saygılarımızla ,

CHP İL KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞI

17 Mart 2008 Pazartesi

CHP'li kadın üyelere etkili konuşma dersi - Milliyet Ege - 17 Mart 2008

CHP İzmir İl Kadın Kolları yönetimi, düzenli olarak verdiği parti içi eğitimlere Seferihisar’da devam etti. Başkan Gülşen Koşanoğlu, üyelere, ‘iknada yaratıcılık, beden dili ve konuşmada ses tonu’ konularında bilgi aktardı. Koşanoğlu, “Partide alınan görev ne olursa olsun öncelikle halkın üzerinde ‘CHP’liler nazik, düzgün Türkçe konuşan ve samimi insanlardır’ intibasını uyandırmalıyız” dedi.

16 Mart 2008 Pazar

CHP’li kadınlar parti içi çalışmaya ağırlık verdi - Yenigün - 16 Mart 2008


CHP İzmir İl Kadın Kolları düzenli olarak verdiği parti içi eğitimlere Seferihisar’da devam etti. CHP il kadın kolları başkanı Gülşen Koşanoğlu Seferihisar öğretmen evinde bir araya geldiği ilçe kadın kolları üyelerine "iknada yaratıcılık, beden dili ve konuşmada ses tonu" ile ilgili ders verdi. Koşanoğlu derse yoğun ilgi gösteren partili kadınlara "partide alınan görev ne olursa olsun öncelikle halkın üzerinde "CHP’liler nazik, düzgün Türkçe konuşan ve samimi insanlardır" intibasını uyandırmamız gerek, bundan sonra vatandaşla iletişimde sorun yaşamayacağımız gibi, insanların bizleri sıkılmadan ilgiyle dinlemelerini ve ikna olmalarını da sağlamış oluruz" şeklinde konuştu. Koşanoğlu verilen eğitimin sadece seçim zamanı ve parti çalışmalarında değil tüm partililerin sosyal ve iş yaşamlarında da kendilerine büyük katkılar sağlayacağını belirterek "parti içi eğitim programımıza göre tüm ilçe ve belde örgütlerimizle bir araya gelerek bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz" dedi.

15 Mart 2008 Cumartesi

CHP'Lİ KADINLAR PARTİ İÇİ ÇALIŞMALARA HIZ VERDİ



CHP İzmir İl Kadın Kolları düzenli olarak verdiği parti içi eğitimlere Seferihisar'da devam etti. CHP il kadın kolları başkanı Gülşen Koşanoğlu Seferihisar öğretmen evinde biraraya geldiği ilçe kadın kolları üyelerine "iknada yaratıcılık, beden dili ve konuşmada ses tonu" ile ilgili ders verdi. Koşanoğlu derse yoğun ilgi gösteren partili kadınlara "partide alınan görev ne olursa olsun öncelikle halkın üzerinde "CHP'liler nazik, düzgün Türkçe konuşan ve samimi insanlardır" intibasını uyandırmamız gerek, bundan sonra vatandaşla iletişimde sorun yaşamayacağımız gibi, insanların bizleri sıkılmadan ilgiyle dinlemelerini ve ikna olmalarını da sağlamış oluruz" şeklinde konuştu.

Koşanoğlu verilen eğitimin sadece seçim zamanı ve parti çalışmalarında değil tüm partililerin sosyal ve iş yaşamlarında da kendilerine büyük katkılar sağlayacağını belirterek "parti içi eğitim programımıza göre tüm ilçe ve belde örgütlerimizle biraraya gelerek bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz" dedi.

12 Mart 2008 Çarşamba

CHP’li ka­dın­lardan köyde propaganda - Milliyet Ege - 10 Mart 2008



CHP İzmir İl Kadın Kolları üyeleri, Kınık İlçesi’ne konuk oldu, vatandaşların sorunlarını dinledi. CHP’li kadınların sohbet ettiği esnaf, genellikle siftah yapmadan dükkan kapattıklarını, ekonomide çizilen pembe tablonun gerçeği yansıtmadığını söyledi. Kadınlardan oluşan heyet, daha sonra Kınık’a bağlı Hamzahocalı Köyü’ne gitti, burada köylülerle sohbet etti, sorunlarını dinledi. Kadınlar, vatandaşların hükümetten yakındığını söyledi.

Kadına "Kapanın, Doğurun" Diyen Zihniyeti Yoketmek Boynumuzun Borcu...




CHP İzmir il kadın kolları başkanı Gülşen Koşanoğlu ve il yönetim kurulu üyeleri "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü" sebebiyle Cumhuriyet meydanında Atatürk heykeline çelenk sundu. Törende konuşan CHP il kadın kolları başkanı Koşanoğlu "bugün Atamızın huzurunda günümüzü kutlamaya, bugün sahip olduğumuz tüm hakları için ona şükranlarımızı sunmaya ve özlemimizi anlatmaya geldik. Ne acıdır ki bizler Atatürk'ün gösterdiği hedeflerde, kadınların siyaset, ekonomi ve iş dünyasına katılımını arttırmaya çalışırken, kadını sadece cinsel bir varlık olarak gören ve türban giymeyen kadını kışkırtıcı olarak tanımlayan zihniyet bu özel günde kadınlara boşverin çalışma hayatını kapanın en az üç tanede doğurun diyor. İşte AKP iktidarı ve zihniyetinin kadına bakışı budur ve bunu bütün kadınlara anlatıp AKP'yi işgal ettikleri makamlardan indirmek boynumuzun borcudur" şeklinde konuştu. CHP'li kadınlar törenin ardından kadınlara karanfil dağıtarak kadınlar günlerini kutladı.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ İZMİR İL BAŞKANLIĞI BASIN BÜROSU

CHP'Lİ KADINLAR YİNE KÖY YOLLARINDA



Cumhuriyet Halk Partisi İzmir il kadın kolları başkanlığı İzmir'in dört bir yanına yaptığı ziyaretlere ara vermeden devam ediyor. CHP'li kadınların bu defaki durağı Kınık'tı. Kadınlar öncelikle CHP ilçe başkanlığında biraraya gelerek ilçedeki örgütlenme çalışmaları hakkında bir toplantı yaptıktan sonra tek tek esnafı dolaşarak sohbet etti ve şikayetleri dinledi. Kınık'lı esnaf çoğu zaman siftahı bile zor yaptıklarını; kendilerine AKP iktidarı tarafından verilen hiç bir sözün tutulmadığını ve ekonomide çizilen pembe tablonun aslında simsiyah olduğunu belirtirken CHP'nin bunun hesabını sormasını beklediklerini dile getirdiler. Kadınlardan oluşan heyet daha sonra hep birlikte Kınık'a bağlı Hamzahocalı köyüne geçerek burada köy halkıyla biraraya geldi. Köylüleri tek tek evlerinde ziyaret eden CHP'li kadınlar köy halkına, özellikle SGS yasasıyla ellerinden bir çok hakkın geri alındığını anlatarak bu yasaya karşı en büyük mücadeleyi CHP'nin verdiğini anlattılar. Köylüler ise genel seçimler öncesi AKP'lilerin kapı kapı dolaşarak kömür ve erzak yardımı yaptığını ve birçok sözler verdiğini belirterek "ancak seçimden sonra bir daha yüzlerini görmedik" şeklinde konuştular.

CHP kadın kollarının köye planlanan ziyareti yoğun ilgi sebebiyle uzayınca heyetin İzmir'e dönüşü ancak gece yarısından sonra oldu.

CUMHURİYET HALK PARTİSİ İZMİR İL BAŞKANLIĞI BASIN BÜROSU

5 Mart 2008 Çarşamba

CHP’Lİ KADINLAR KAYNAKLAR BELDESİNDE ÇALIŞMA YAPTI


CHP İzmir İl Kadın Kolları'nın köy ve belde çalışmaları aralıksız sürüyor. İl Kadın Kolları Başkanı Gülşen Koşanoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, bu kez de Buca ilçesinin Kaynaklar beldesinde, Buca İlçe Kadın Kolları Başkanı Zuhal Babat ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte çalışma yaptı. Cumhuriyet ve Merkez mahallelerde çat kapı ve esnaf ziyaretleri gerçekleştirildi. Bire bir yapılan görüşmelerde belde halkı ile sohbet edilerek, CHP’nin yayın organı olan Halk gazetesi de dağıtıldı. Pazar yerinde bulunan esnaflar, işlerin kesatlığından şikayet ederek, alış verişlerin çok durgun olduğu, ekonominin her geçen gün daha kötüye gittiğini söylediler.

BASIN BÜLTENİ

Emperyalizm’e karşı verilen Ulusal Kurtuluş Savaşı’nda,

Bağımsız, özgür, Laik Demokratik Türkiye mücadelesinde,

Binlerce kadın “Ya İstiklal Ya Ölüm” diyerek; kanlarıyla, gözyaşlarıyla, azimle, inançla, onurla Cumhuriyete ulaştı. Onlar bugün sahip olduğumuz haklarımız, kazanımlarımız için can verdi. Cumhuriyetin yolunu aydınlattı. Oysa bugün Türkiye tarihi bir süreçten geçiyor. Laik Demokratik Cumhuriyetin kazanımları ve Atatürk ilkeleri AKP iktidarı tarafından tek tek yok edilmeye çalışılıyor.

AKP iktidarı ve onun koltuk değnekliğini yapan MHP anayasanın 10. ve 42. maddelerinde ve Yüksek Öğrenim Kanunu’nun 17. maddesinde değişiklik yaparak türbanı yaşama geçirmeye çalışıyorlar.

Türban Özgürlük değildir. Türban Çağdışıdır.

Laik düzene karşıdır. Türbanın üniversitede serbest kalması kadınları ikinci sınıf vatandaş haline düşürmektedir. İthal bir kıyafet olan türban AKP hükümeti tarafından Türkiye’ye getirilmek istenmektedir.

Dinin inanç alanından çıkarılıp siyasallaşması istenmektedir. 6 Şubat 1937’da, yani bundan 71 yıl önce laiklik ilkesi anayasaya girmiştir.

Kadın haklarının eşitliğin ve özgürlüğün karşısında olan AKP hükümeti toplumu aşama aşama ılımlı İslam cumhuriyetine dönüştürme, cumhuriyeti, laikliği, ulusal devleti çökertme projesinin sahibidir.

Recep Tayyip Erdoğan “ben laikliğin teminatıyım” diyor. Haddini bil Tayyip Erdoğan. Senin bu sözüne kargalar bile güler. Sen önce dokunulmazlıkları kaldır. Rafa kaldırdığın yolsuzluk dosyaları için sen kendine teminat arayacak duruma geleceksin.

İyi dinle Recep Tayyip Erdoğan; laiklik ilkesinin özünde düşünce özgürlüğü vardır. Düşüncenin mutlak gerçek saygın özgürlüğü vardır. Düşüncenin doğmalardan, dayatmalardan, empoze edilen iman kategorilerinden sıyrılıp, her insanın aklıyla, düşüncesiyle, mantığıyla ulaşabileceği gerçeği ortaya kayma hakkının güvencesi vardır . “Sen bu özelliklerden çok uzak bir insansın!”

Atatürk devrimlerinin Türk kadınına 85 yıl önce verdiği haklar bugün tehlikededir…

Çünkü; AKP iktidarı kazanılmış haklarımıza düşmandır.

Anayasamızı, Laik Demokratik Cumhuriyetin temel değerlerini, bütünlüğümüzü, tarihsel çizgimizi, kimliğimizi hedef alan;

Hukuk devletini çiğneyen, Türkiye’yi rejim krizi devlet krizi endişelerine ve gerilimlerine sürükleyen,

Türkiye’yi kuşatan

Bu iktidar karşısında

Sessiz kalmayacağız

Herkes duysun!

Cumhuriyetle rövanş hazırlığı içerisinde olan

AKP iktidarına karşı,

Cumhuriyet kadınları olarak; görevlerimizi ve sorumluluklarımızı yerine getireceğimize söz veriyoruz!


Saygılarımızla,

CHP İZMİR İL KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞI